immanuel kant

alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olmuş ve felsefe tarihinin kendisinden sonraki dönemini belirleyici olarak etkilemiştir. (bkz: saf aklın eleştirisi) (bkz: hiçbir bekar evli değildir)

(bkz: kendi aklını kullanma cesaretini göster)

alman filozoftur kendileri. kant'ın bir ahlak felsefesi vardır ki okusanız en ahlaklı dediğiniz birey gözünüzde dünyanın en ahlaksız bireyi olarak gelmeye başlar. mesela onun felsefesine örnek vereyim ; otobüste yaşlılara neden yer verme zorunluluğu hissediyoruz? çünkü toplum bize bu hareketi ahlak olarak empoze ettiği için. biz yer verince kendimiz çok ahlaklı bir birey olarak düşünüyoruz. işte kant'a göre bu bir ahlak değildir. ahlak bireysel ve özgürdür. toplum baskısının yarattığı ahlakı benimsemek ahlaksızlıktır.

reyis kusura bakma ama ben seni hep immanuel cunt olarak şaaptım .d .d

(bkz: felsefenin yaramaz çocuğu )

her günü aynı rutin işler ile geçermiş. sokağa çıktığı, gezdiği saat yemek yediği saat hep aynı imiş. çılgın fikirleri var adamın. sen gökteki küçük noktaya bakıp başka galaksiler de olabileceğini nereden çözdün mübarek?

immanuel cunt

''insan anlamayacak... ki insan; insanlara olan görevini yerine getirdiğinde tanrı’nın komutlarını da yerine getirmiş olacak ve bunu yerine getirdiklerinde sonuç olarak daima tanrı’nın hizmetinde olmuş olacak. insanın hareketleri ahlaksal olmadığı sürece başka türlü tanrı’ya hizmet etmeleri de olanaksızdır.'' (bkz: the seven years' war to goethe's death six lectures) (bkz: kavramlar duyusuz boştur duyular kavramsız kördür)

kant'a göre mutlu olmak için yapılan her eylemin temelinde bir ben-sevgisi,bencillik yatar. bu da kant'a göre tüm teleolojik etik kuramlarını eşdeğer yapar. onun için aristoteles'in ölçülü insanıyla aristippos'un hedonist insanı arasında bir fark yoktur. nihayetinde ikisi de niteliklerini ben-sevgisine borçludur. çünkü ikisi de, ölçülülüğü yahut hedonizmi aynı amaç için uygular: mutluluk. bu durumda aristoteles'in aristipposu eleştirmesini (ya da tam tersi) de mümkün görmez. zira aristoteles'e göre mutluluk nasıl ölçülü davranmaktan geçiyor ise, aristippos'a göre de şehvi hazlardan geçiyor olabilir. burada kıstas sadece, ''o'' insanın neyden daha fazla hoşlandığıdır.

''aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir.''

kadınlar ile felsefe ve bilim hakkında konuşmazmış. şimdi olsa feministler yerden yere vururdu, o zaman doğmuş kant olmuş adam.

1724-1804 yılları arasında yaşayan filozof ve bilim adamı. georg wilhelm friedrich hegel'le hiç uyuşamamıştır. akılcılık'ı savunmuştur hep.

chelsea kulübünün ortasaha mevkiinde görev yapmakta olan futbolcu.

--- spoiler --- kant’a göre, eğer eylemin ardındaki niyet iyiyse bu eylem iyidir ve eylemin doğuracağı sonuçları ardındaki niyet kadar önemli bulmaz. bunun yanı sıra, bir eylem evrenselleştirilebilirse iyidir. yani bu şu demek; bahsi geçen eylemi herkesin her zaman yaptığı bir dünyada yaşayabilirsek, bu eyleme iyi bir eylem diyebiliriz. --- spoiler ---

i̇mmanuel kant'ı 10. sınıfa gidene kadar 2. kant sanıyordum. bir kitabını okudum öyle öğrendim adını. galiba okumasaydım hala 2. kant diye biliyor olacaktım.

(bkz: kendi aklını kullanma cesaretini göster) -mezar taşında vasiyeti üzerine "üzerimde yıdızlı gök ve içimde ahlak yasası" yazan alman filozof. -eleştirel felsefenin babası olarak kabul edilir. -her ne kadar kadınlar arasında paylaşılamayan erkek konumunda olsa da, çulsuzluğu ve kararsızlığı evlenme teklifinin bir adım önüne geçmiştir, hep. -rasyonalizmin, aydınlanmanın, hümanizmanın zirvesi olan filozoftur. -evrensel ahlak üzerine yazdığı şeyleri okuduktan sonra bambaşka bir siz olduğunuza ikna olabiliyorsunuz. -felsefeden kant'ı atarsanız, bir binanın temeline dinamit koymuş gibi olur. -anlata anlata bitmez lakin kant deyince aklıma iki şey gelir; etik ve akıl. “bilim, organize edilmiş bilgi, bilgiler de organize edilmiş hayattır.”

"O kadar çok insan vardır ki her ne kadar buna inanmasalar da anlamadıkları şeyleri dinlerler ve okurlar." demiştir kral. Dil çıkaran emoji.

"Doğru olanı yap çünkü doğru olan budur"

meslek etiği dersinin vizesinde boşluk doldurmalardan birinin cevabı bu bey efendi idi. ben, immanuel kant yazacağıma immanuel emenike yazmıştım... (bkz: hocam 98 puanı nerden kırdınız yaaa)